Türkiye’nin "en kanlı" yıllarından biri olarak hatırlayacağımız 2016'yı geride bırakmaya çok az zaman kaldı.
“Bölünme” paranoyasını en şiddetli haliyle yaşarken, bir yandan da “bölünüp taraf olmayı” en çok seven millet bizizdir herhalde.
Genç nesilleri ARI Hareketi'nde purolarını tüttüren bu kesimin bir kısmı MHP'ye, daha az Türkçü daha çok paracı kısmı AKP'ye, hatta bir bölümü de CHP'ye yönelmişti.
Türkiye, bulunduğu coğrafyanın en özgün ülkesi olarak, belki de yeniden düşünmenin eşiğinde. Neyi düşüneceğiz derseniz...
Dünyanın, özellikle batının defterinde yolsuzluk sayfaları bir hayli kabarık. Aslında tarih, ara sıra, sıçraya hoplaya ani bir yolsuzluk anı çıkartıyor karşımıza.
Barnebau Stadı’nın yapımı için Franco şöyle demiş; “Bana yüz elli bin kişilik bir uyku tulumu yapın!”
1980 darbesini yapan konsey, seçim sürecinde önüne gelene bakıp veto ediyor, hatta pek çok insanın siyaset sahnesine girmemesi için özen (!) gösteriyordu.
Havuzun günlerdir ittifak güzellemesi yapması boşuna değil, artık Bahçeli için de RTE benzeri bir koruma kalkanı gelecek. Ağzını açan yırtılmasını göze almalı.
Copyright © 2017 aykiriakademi.com
Bu sitede bulunan yazı, görsel ve video gibi hiçbir içerik izinsiz olarak kullanılamaz.