Menu

Bana ittifakını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim!

 

AYKIRI AKADEMİ

Kimi siyasal partiler sadece iktidar olmak üzere kurulmuştur, dönemleri bitince, yani çıkar ortaklığı sonlanınca da tarihte yerlerini alır. ANAP bunun tipik örneğiydi, darbenin ardından kurulmuş, esasen kendi içinde koalisyon olmayı başarmış bir çıkar örgütlenmesiydi. Neo-Liberal siyasetin dünyayı kasıp kavurduğu dönemde, ülkenin pazarlamasının önünü açan, hatta doğrudan ticaret yöntemini benimseyen bir partiydi. Darbe de bunun için yapılmıştı esasen, dalga dalga büyüyen işçi sınıfının önüne kesmek için. Neyle övünüyordu ton ton? Dört eğilimi bir araya getirmekle değil mi…?

Dört eğilimin bir araya gelmesi sahiden başarımıdır peki? Yani liberallerin, ırkçıların, yobazların ve sosyalistlerin aynı çatı altında toplanması? Yoksa bu ilkesizliğin ilke haline gelmesi projesi miydi? Eh yüzde on barajı konunca iş daha da kolaylaştı ton ton için. ABD’nin ülkedeki elçisi olarak görev yapmanın en uygun yolu başbakan olmaktı, oldu da cumhurbaşkanı koltuğuna bile oturdu. Diyeceğim bu ittifak kurma hali tam da neo-liberal siyasetin iktidarda kalma arayışı, yöntemidir ve bugüne dek başarılı olmaya devam etmiştir. Şimdilerde daha eskiye dayanan MC (Milliyetçi Cephe) geleneği hortlatılmaya ve yasal bir konuma sahip olunmasına çalışılıyor. Eh RTE’nin iktidarda kalma mecburiyetinin önüne kim set çekebilir ki?

Havuzun günlerdir ittifak güzellemesi yapması boşuna değil, artık Bahçeli için de RTE benzeri bir koruma kalkanı gelecek. Ağzını açan yırtılmasını göze almalı. Devlet tarihin en büyük işbirliğini yapıyor; milliyetçi muhafazakâr iktidar kalıcı hale gelmek üzere, bunun dışında bir seçenek hayali bile söz konusu değil! Düşünün İyi Parti, CHP, SP’de sırada. Bunun adı da milliyetçi, muhafazakâr ittifak değil mi? Anlayacağınız önümüzdeki günlerde kim daha dinci, kim daha ırkçı yarışına gireceğiz… Zorla oyun dışına itilen HDP’nin yeni eş genel başkanı da 28 Şubat benzetmesiyle sahalara indi, oysa Demirtaş’in mahkemede yaptığı açıklamaları duyup kürsüye taşıması gerekmez miydi? Kim daha liberal, gerici yarışında hızla akan günler…

Bana ittifakını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim diyeceğim de, başka söz aklıma düşüyor şimdi: Al birini vur ötekine!

 

 


Herkes bilsin