Güzel haftalar, güzel hayaller...
Sevinç Erbulak
Bu haftayı sendromsuz atlatmanın yolu, Maricel Alvarez şahanesini tanımaktan geçiyor. 2010 yapımı "Biutiful" filminde bulabiliriz kendisini. İnarittu'nun kraliçesi olmalı. İnarittu'yu sokakta görsem, imza istemeden önce Maricel'in telefonunu isterdim ondan, o derece.
Önerilerimde sıra mutlaka güncel filmlere de gelecek ama nedenini bilmediğim bir şekilde buraya yazmadan önce bilgisayarın başına her oturuşumda aklıma düşen ilk filmi yazıyorum. Çünkü böyle yapınca, benim kalbimden sizinkine doğru yol alıyor söylemek istediğim her şey.
Haftamızın filmi "Biutiful" ( evet böyle yazılıyor) oyuncusu da Maricel.
Ercan Kesal'ın "Cin aynası" adlı yeni kitabı çıktı. Uzun bir aradan sonra yeniden kitap defteri tutmaya başladım. O kadar çok yerin altını çizdim ki, bir yere not etmek istedim sonra. Aldım defterimi elime.
"Acıkmış bu, annesinin sütünü istiyor, diyerek bebeği, ölmüş annesinin göğsünden emzirmiş. Saadet halam başına gelen bütün felaketlerin sebebini buna yoruyordu. Ölmüş annemin sütünü emdim ben abla, niye gün göreyim ki ?"
"Gittikçe uzayan kar tipisi altında, takatı kesilip yol kenarlarına yıkılan ölmüş annelerinin memelerini çekiştirerek hayatta kalmaya çalışan bir halkın, helal süt emmiş bir çocuğunu; Hrant'ı, arkasından kalleşçe vuran bir ülkede yaşamanın acısıyla derdim ki babama, ne yapalım baba; biz ölmüş Anadolu'nun sütünü emmişiz, belki Hrant'ı bu yüzden vurdular."
Cin Aynası'nın bütün sayfaları iki defa okunmalı, en az.
Belki o zaman unutmayız. Belki o zaman belleğin en büyük hazine olduğunu anlarız. Belki insan oluruz bilmiyorum. Okuyorum.
Bu dünyadan Dario Fo geçti, onun bir cümlesi ile devam etmek istiyorum.
"Sanatı siyasetten, felsefeden, ideolojiden ayırmak çok tehlikeli. Sanat bunların yanında saf ve temiz kalabilir mi ? Sanat kirlidir, bozuktur. Saf ve temiz sanat olamaz, çünkü sanat yaşama kuvvetli bağlarla bağlıdır."
Daha çok uzun yaşayacaksın Dario Fo.
Aykırı Akademi'ciler bu hafta hangi oyuna gitsin dersin? (Dario tam burada kuşağına fısıldıyor )
Kumbaracı50'de "Şizo Şeyks" var. Yiğit Sertdemir var. Tek kişilik bin kişilik oyun. Festivalde izlemiştim. Kendi sahnesinde bir daha izleyeceğim. Sonra bir daha izlerim. Sonra bir daha izlerim. Bitmeden bilet almayı unutmayın.
Sendromunuzu seveyim, yani yok öyle bir şey.
Güzel haftalar, güzel hayaller...