Berlin Duvarı Yıkıldı (mı?)
Berlin'i ikiye ayıran ve "Utanç Duvarı" olarak bilinen Berlin Duvarı 1989 yılında yıkıldı. Ancak 28 yılın ardından, görünmeyen bir duvarın varlığı Almanya’yı tedirgin ediyor.
AYKIRI AKADEMİ
1961 yılında Doğu Almanya 'da bulunanların Batı Berlin'e kaçmalarını önlemek amacıyla örülen Berlin Duvarı, Soğuk Savaş'ın simgesi olarak yıllarca varlığını sürdürmüştü. Duvar Almanya'yı yalnızca coğrafik olarak doğu ve batı olarak ayırmamış, ‘demir perde’ kavramının görünen yüzü olmuştu.
9 Kasım 1989'da Sosyalist Birlik Partisi SED (Sozialistische Einheitspartei Deutschlands) yöneticilerinden Schabowski'nin yaptığı konuşmanın ardından duyduklarına inanamayan binlerce Doğu Alman, batıya doğru yola koyuldu. Sınır güvenlik ekipleri, bu kalabalığa nasıl tepki vermeleri gerektiğini bilmiyordu. Kapılar açıldı.
Kenti ikiye ayıran utanç duvarı yıkıldı.
5 Şubat 1989'da kaçmaya çalışırken vurulan 20 yaşındaki Chris Gueffroy, bu uğurda ölen son insan olarak tarihe geçti. Son kaçış denemesi ve bu denemeyi engellemek amacıyla açılan son ateşin kayıt tarihi 8 Nisan 1989’du.
21 Eylül 1990'da 160 kilometrelik hattı kontrol altında tutan ve toplam 10.000 personelden oluşan sınır birlikleri dağıtıldı. 3 Ekim 1990'da, bölünen Almanya yeniden birleşti.
Adım adım yıkılan duvarın parçaları, dünyanın farklı yerlerinde satışa sunuldu. Bazı noktalardaki küçük kalıntılar, turistik checkpoint charlie’ler ve bir kaç gözetleme kulesi dışında, artık Berlin Duvarı'nın izine rastlamak mümkün değil.
Tarih, sosyoloji, siyaset ve kent bilimi araştırmalarına konu olan, kent hafızasında bir çok üzücü hikayenin merkezinde bulunan duvarın taklit parçaları artık turistik dükkanlarda satılıyor.
Ancak duvar fiziken ortadan kalkmasına rağmen Almanya'da hala görünmeyen bir duvarın varlığı hissediliyor. Almanya'nın doğusunda yaşayanlar ile batıda yaşayanlar arasında hala bir ayrım bulunuyor
Bir kent ve kentin içinde 46 kilometre boyunca uzanan bir duvar düşünün...
Eğitim ve yaşam tarzları, aksanları, giyimleri, kültürel hafızaları, hatta mimarileri farklılaşmış; yıllar boyunca iki ayrı ülke olarak yaşamış insanların tek bir noktada birleştirmek çok kolay değildi elbet. Bu büyük bölünmenin, Almanların zihninde göründüğünden çok daha karmaşık bir yeri vardı.
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, 24 Eylül seçimlerinde aşırı sağcı Almanya için Alternatif Parti'nin (AfD) Almanya'nın doğu bölgelerinde en güçlü parti olarak Meclis'e girmesinin ardından bu partinin adını vermeden, ''Almanya'yı ayıran en büyük duvar yıkıldı. Fakat 24 Eylül'deki seçim gösteriyor ki daha az görünür, dikenli telleri ve idam cezaları olmayan farklı duvarlar örülüyor" demesi sorunun somut şekilde ortaya koyuyor.
Kaynak/Alıntı: Burcu Karabaş, "Berlin Duvarı Olmadan 20 Yıl"