Eylül Bozcaada Zamanıdır...
1- Bağ işçileriyle birlikte traktörlere binip, bağbozumuna katılın!
Bağbozumu Festivali, adalı şarap üreticilerinin kendi bağlarında düzenledikleri sembolik bağbozumuyla başlıyor. Bunun için bağ işçileriyle birlikte traktörlere binilip bağlara gidiliyor. Toplanan üzümler, eski günlerde olduğu gibi eşek sırtında, at arabasıyla, traktör ve pırpırla, canlı müzik eşliğinde tören alanına taşınıyor.
2- Madem topladınız, Çavuş Üzümünün tadına bakmayı unutmayın!
Evliya Çelebi 17. yüzyılda yazdığı Seyahatnamesinde Bozcaada şarapçılığına yer vermiş, bu adada yetişen üzümün dünyanın hiçbir yerinde yetişemeyeceğini söylemiştir.
Adada bağcılık denildiğinde adanın sembolü haline gelen dünyaca da ünlü Bozcaada Çavuş üzümleri akla gelir. Gerçekten de iklim, coğrafi konum ve toprağın yapısı nedeniyle Türkiye’de yetişen en harika Çavuş Üzümü burada yetişmektedir.
Fotoğraf: Küçük Martha
3- Şarap Fabrikalarını ve butiklerini keşfedin!
Talay’da şarap tadımı, Amadeus fabrika gezisi, Corvus Wine and Bite Evi, Çamlıbağ Şarap Evini ziyaretini unutmayın.
Bozcaada’da Amadeus, Yunatçılar, Corvus, Gülerada, Talay ve Atol olmak üzere adada 6 tane şarap fabrikası var. Bu fabrikalardan Talay, Amadeus ve Corvus şarap fabrikaları yaz sezonunca ve Bozcaada şarap tadım günleri boyunca talebe göre çeşitli turlar da düzenlerler. Bu sayede şarap fabrikalarını gezerek şarap yapımı hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.
Ve adadan şarap almadan dönmeyin..
4- Ada sokaklarında fotoğraf çekip instagram’a yükleyin
Zamanında kasabanın ortasından geçen bir dere, kasabanın Rum ve Türk Mahallesi diye ikiye ayrılmasında rol oynamış. Artık böyle bir ayırım yok ama mimari farklarından hangi mahallede olduğunuzu anlıyorsunuz.
Rum Mahallesi, Bozcaada’nın keyifli restoran ve meyhanelerinin yer aldığı sokaklardan oluşuyor. Mahallenin tam ortasında bir kilise ve saat kulesi yer alıyor. Eski Rum evlerinin bir kısmı yazlık ev, bir kısmı da pansiyon ve otel olarak kullanılıyor.
Türk Mahallesi ise kıvrımlı sokakları ve ahşap, cumbalı evleri ile belli ediyor kendini.
Ada sokaklarını 1 saat içinde yürüyerek gezmeniz mümkün. Ama bir kere dolaşmak yetmiyor, her seferinde yeni bir ayrıntı yakalanıyor. Özellikle fotoğraf severler için ara sokaklar, bol bol vakit geçirilecek yerler.
5- Ada şaraplarının eşliğinde Potente Fenerinde gün batımını izleyin!
6- Rum Mahallesinde akşam sokak boyunca dizilen masaların arasından geçip, kendinize bir yer bulun!
Bir zamanların kahveleri, meyhane ve tavernaları şimdi turistik restoran, kafe ve dükkan olarak hizmet veriyor.
7 - Bağbozumu festivali çerçevesinde düzenlenecek sanatsal etkinliklere katılmayı ihmal etmeyin!
Yazın adanın sokakları veya bir ressamın kapısı herkese açık evi bir sergi alanına dönüşebiliyor, Sergileri dolaşmak tatilinize renk katacak bir aktivite olacaktır.
70'li yıllardan itibaren adaya yerleşmeye başlayan çoğunluğu ressam birçok sanatçı sayesinde Bozcaada’nın bir sanatçı adası ünvanını taşıdığını söyleyebiliriz. Rengigül Sanat Galerisi'nin yıllar önce başlattığı sanat sunum geleneği, yeni galeri ve sanat evlerinin katılımıyla gelişmiş.
Adaya gelipte özgün, orjinal işler almak isteyenler, Rum mahallesinde adalı seramik sanatçılarının yerlerine uğramalılar: Noah ve Sayfiye Dükkan. Adanın ünlü duvar resimlerinin yaratıcısı ressam Cemil Onay'ın resimleri, eskizleri, heykelleri ve bir sürü eseri için yine Rum mahallesindeki atölye ziyaret edilmeli.
8- Bozcaada Kalesini gezin
Feribottan iner inmez sağınızda muhteşem bir kale yükseliyor. Küçük bir ada için oldukça dikkat çekici bir büyüklükte inşa edilmiş. Geçmişi hissetmek için gezin.
9- Sakızlı türk kahvesi, ev yapımı limonata içmeden ve nohutlu ekmek almadan dönmeyin.
Adanın en az kendisi kadar popüler lezzetlerinden bir diğeri de taze ev yapımı kurabiyeler. 150 yıldan uzun süren bir geleneği günümüze taşıyan Çiçek Pastanesi'nde taze çekilmiş Türk kahvesi veya limonatanın yanında bademli ve damla sakızlı kurabiyelerin tadına mutlaka bakın..
10 – Adanın maskotu haline gelen Pakize ile tanışmayı unutmayın!