Köpekler insanlara değil, insanlar köpeklere saldırıyor!
AYKIRI AKADEMİ – HABER
Türkiye’de belediye başkanları köpek sevmiyorsa sokaktaki hayvanlar sistematik olarak azalmaya başlıyor.* Oysa köpeklerin, her türlü hayvan haklarına uygun bir şekilde barınaklarda tutulması belediyelerin sorumluluğunda.
Eyüp Belediyesi Göktürk bölgesinde sokakların sakinleri olan köpekleri toplayarak bilinmeze gönderdi. Sokak köpeklerinin toplanması sırasında veteriner hekim desteği alınmadığı, köpeklerin oklu iğnelerle vurulduğu ve bazı köpeklerin yaşamını yitirdiğine dair haberler ve görüntüler mevcut.
Türk Barolar Birliği (TBB) Hayvan Hakları Kurulu yaptığı açıklamada; “konunun sonuna kadar takipçi olacağını, öldürülen ve geride kalan hayvanların haklarını korumak adına tüm yasal yollara başvuracaklarını” açıkladı.(1) CHP İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi vererek inceleme başlatılmasını istedi. (2)
Dün, sivil toplum kurumlarının düzenlediği, ünlü isimlerin de katılarak destek verdiği bir eylemle Eyüp Belediyesi protesto edildi. (Bu arada hayvanseverleri ‘vicdan istismarcısı’ olmakla itham eden Eyüp Belediyesi başkan yardımcısının HT’ye verdiği söyleşide (3) ‘çocuk yetiştirmemiş insanları eksik olarak addedip ‘şevkat arıyorsanız çocuk sahibi olanda arayın’ dediğini de not etmek gerekiyor.)
Ülkemizde mevcut yasalara göre hayvanlara karşı suçlar “mala zarar verme” veya “kabahat” olarak değerlendirildiği için hiçbir caydırıcılığı yok maalesef.
Tüm tepkilere rağmen her zaman olduğu gibi “şikayet var” bahanesinin arkasına sığınan belediye, polisin ve zabıtanın da desteği ile köpekleri toplamaya devam ediyor.
Bir an önce bu konuda düzenleme yapılması, hayvanlara karşı işlenen suçların Türk Ceza Kanunu’na alınması gerekiyor. Başlanması gereken yer burası!
Bu gerçekleşene kadar; belediyeye yapılan protestolara katılarak ‘arkadaşlarının hakkını arayan’ sokak hayvanları cevap verecek (4)
(*) Gaia Dergi'den alıntı
Eyüp belediyesinin Göktürk civarındaki sokak köpeklerini toplayıp, öldürdüğü iddia ediliyor. Gündemdeki bu konu hakkında neler söyleyeceksiniz?
İstanbul’daki birçok sokak hayvanı Kemerburgaz ve çevresine bırakılıyor. Yılbaşı, sevgililer günü gibi zamanlardan sonra bu bölgeye giderseniz neler olduğunu görebilirsiniz. Bu zamanlardan sonra bölgedeki sokak hayvanı popülasyonu artıyor. İnsanlar son dönemde çok şikayetçiler. Malum sokak hayvanları sürüleşirlerse başlarına en dişlisi, en saldırganı grup başı oluyor. Ve beklenmedik haraketler yapabiliyorlar… Isıradabiliyorlar, korkutadabiliyorlar… Bu gibi olaylar son zamanlarda çok yoğunlaşmıştı. Baktık istatistiklerde ısırma vakaları da çok.
Sadece bu bölgede mi bu vakalar artmış?
Size gösterebilirim. Eyüp’teki sokak hayvanları yoğunluk haritasıyla ısırılma şikayet haritası çok örtüşüyor. Göktürk birinci sırada… Bizden çözüm istiyorlar. Tabi çözüm sokak hayvanlarına bir şeyler yapılsın, onlara yaşam hakkı tanınmasın gibi değil tabii ki. Beklentisi bu yönde olanlar olsa dahi biz öyle anlamayız… Beklenti şu: çözüm bulunsun.
... sürü başı, saldırma belirtisi gösteren hayvanlar, mağdur, ezilmiş, strese girmiş hayvanlar ve bir de gerçekten aşırı popülasyon var hayırseverler de onları besleyemez. Doğru da değil. Zaten oradaki köpeklerin doğurganlığı sebebiyle o nüfus artmıyor birileri ya bilinçli taşıyor ya da zaten burada dokununulamıyor, bunları “kayıtsız şartsız besleyen, sahip çıkan birileri oluyor buraya salıverelim bu adamların problemi haline dönüşsün” belki de bu niyetle buralarda bırakılmış.
İnsanların yaşanılan bu duruma bu denli büyük tepki göstermesinin nedeni sosyal medyaya yansıyan görüntüler. Bir hayvansever olmanın dışında canlısever biri olarak benim de canımı yakan görüntüler bunlar. Saydığınız sebeplerden ötürü toplatılan hayvanlara kötü muamele ediliyor. Gördüğüm görüntü bu benim… Çalışanların eğitimsizliğiyle ilgil bir şey olabilir belki bu, çuvalla toplanılan hayvanların görüntüsü toplumda infial yaratır. Bana kalırsa bu durum tarafınızca normal karşılanmalı. İnsanların ve benim de merak ettiğim konuya gelelim. Bu hayvanlar şu anda nerede?
Toplamda 46 tane hayvan toplatıldı. 200 taneyi öldürdüğümüz iddia ediliyor. Matematik bilenler bunun ne manaya geldiğini kavrar. Bu bir... İkincisi hayvanlar Çin’e ihraç edilmiyor. Rusya’ya da gönderilmiyor. Mezarlığa da gömülmüyor. Nereye gidiyor? Kısırkaya’da Büyükşehir Belediyemizin işlettiği kurduğu 6500 hayvan kapasiteli, içinde bir hayvan köyünün de olduğu gerçekten standartları yüksek bir mekanda bakımları yapılıyor. Temizleniyorlar, aşılanıyorlar eğer kısır değillerse kısırlaştırılıyorlar, aç ve susuz bırakılmıyorlar. Veteriner kontrolünde kaldıkları süreyi geçiriyorlar. Orada misafir ediliyorlar. Kısırkaya dediğimiz yer bir Nazi kampı değil ki… Kısırkaya dediğimiz yer geçici olarak barındırma yeri sadece.
Belki de insanların bu şekilde tepki vermesinin sebebi Türkiye’de hala hayvan hakları yasasının iyileştirilmemesi ile ilgilidir. Yasa çıkmayan bir ülkede belediye görevlisinin iyi niyetini bile sorgulanabilir.
Belediyelerimiz eski belediye değil. Kamu eski kamu değil bakın biz bu tarafını konuşuyoruz ama şu tarafını da konuşmamız lazım. Hayvanseverlik adı altında sizce istismar var mı yok mu?
Ne gibi bir istismar?
Din istismarcılığı var biliyoruz bunu değil mi? Din istismarcıları vardır. Bu herkes öyledir demek değil ama vardır… Din bile istismar edilebiliyor. Peki bu bir ideolojinin istismarı olabilir mi? Ya da ikon bir kişiliğin istismarı olabilir mi? Olabiliyor, bunlara rastlıyoruz. Peki vicdan istismarcılığı neden olmasın? Hayvanseverim diyen bazı kişilerin vicdan istismarcısı olduğuna eminim. Yaşadığım tecrübe bunların vicdanı istismar ettiğini gösteriyor. Ne kazanıyorlar bilmiyorum. Hesapları ne bilmiyorum. Onlar size cevap vermeliler. Çünkü biz çözüm odaklı çalışırken onlar hayvanlara iyilik mi yapıyorlar bunu izah etmeliler. Kamunun hizmetini önyargı oluşturarak engelledikleri zaman sokak hayvanlarının sahibi kim olacak? Onlara kim hizmet götürecek?
Söylediğiniz kadarıyla yapılan işlemlerde bir sorun yok fakat daha önce söylediğim gibi bu olanlara sebep yöntem yanlışlığı olabilir.
Bir aile hayatımız var. Gece yarısı arıyorlar, gece gündüz benim şahsi telefonumdan aranıyorum. Histerik bir şekilde otomatik suçlu yerine koyuyorlar bizi. “Siz kötüsünüz, biz olmazsak hayvanlara bakamazsınız, çekilin.” diyorlar adeta. Kamu böyle mi? Bakın benim beş tane çocuğum var. Şevkat arıyorsanız çocuk sahibi olanda arayın. Bir de bakın bakalım bu arkadaşların çocuğu var mı? Ben iddiada bulunuyorum: çocuk yetiştirmemiş insanın tam olduğunu düşünmüyorum. Hayvanseverlik bu ülkede nadide bir tutum. Bu toplum aslında hayvansever… Hayvanları buradan alın diyenler bile alın öldürün demiyor. Bunlarla ilgili bir çözüm bulun diyor.
Eyüp Belediyesi tarafından günlerdir sürdürülen hayvan toplama vahşeti ile karşı karşıyayız. 5199 sayılı Yasa'ya aykırı şekilde veteriner hekim ya da hayvan sağlığı ile ilgisi olmayan işçilerin toplama adı altında hayvanlara uyguladığı uyuşturucu ilaçlar nedeniyle maalesef yüzlerce hayvan hayatını kaybetmiştir. Yaşlı köpekler anesteziyi kaldıramayarak ölmüş, uyuşturucu iğne atıldıktan sonra kaçan bir kısım ise ormanda can vermiştir. Ölen hayvanlar arasında küpeli olanlar da vardır.
Türkiye genelinde çoğu belediyenin yaptığı bu uygulama, hayvan toplama adı altında üstü kapalı itlaftır ve derhal son verilmesi gereklidir. Basında ve sosyal medyada paylaşılan görüntüler, yüzyıllardır sokak hayvanları ile beraber yaşama kültürü olan toplumunun vicdanını derinden yaralamış ve geçmişte yaşanan Hayırsız Ada vakası gibi hafızalara kazınmıştır.
Türkiye Barolar Birliği Hayvan Hakları Kurulu olarak, Eyüp Belediyesi'nin toplamaları durdurması ve böyle katliamların tekrar yaşanmaması adına ülkemizde sorumluluk ve vicdan sahibi tüm yetkilileri acilen harekete geçmeye çağırıyoruz. Ayrıca, biz de konunun sonuna kadar takipçi olacağımızı, öldürülen ve geride kalan hayvanların haklarını korumak adına tüm yasal yollara başvuracağımızı kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.
CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi verdi; “Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu, Eyüp Sultan Belediyesi’nin sokakta yaşayan köpekleri kısırlaştırmadığı ve uzun süreden beri hayvanlara yönelik kötü muamele yaptığı yönünde tarafımıza bilgilendirme yapmıştır” dedi. Yöneltilen sorular şu şekilde;
1-Eyüp Sultan Belediyesi’nin basına yansıyan uygulamaları sonucu yaşamını yitiren ve kötü muameleye maruz kalan köpek var mıdır?
2-Bir inceleme başlatılmış mıdır?
3-Hangi gerekçelerle köpekler belediye tarafından toplanmaktadır ve toplanan köpeklerin akıbeti ne olmuştur?
