Erkek şiddeti terörden daha fazla can alıyor!
Sebla Kutsal
Afrin'de 42 günde 41 TSK mensubu hayatını kaybederken, Türkiye'de 28 günde 47 kadın, erkek şiddetine kurban gitti. Birincisi ülke gündemi, diğeri “ucuz” 3. sayfa haberi…
Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli'nin açıklamasına göre, Afrin'de 20 Ocak'ta başlatılan Zeytin Dalı Harekâtı’nda 42 günde 41 TSK mensubu hayatını kaybetti.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun basın açıklamasına göre, bu yılın en kısa ayı olan Şubat'ta, yani 28 günde Türkiye'de öldürülen kadın sayısı 47.
İlkinin adı "terörle mücadele", ikincisi gazetelerin 3'üncü sayfa haberi...
İlkine "terör" deniyor çünkü devlete karşı, kadın cinayetleri ise devlet politikasına aykırı değil, kimseyi rahatsız etmiyor.
Sadece devlet nazarında değil, birçok farklı açından, bin bir yüzü var adaletin. Süslü lafları bir yana koyalım; hiç kimse eşit değil bu ülkede.
Müesses nizamı tehdit etmeyen tehdit, tehditten sayılmıyor. Otoriteyi sarsmayan saldırı suç sayılmıyor. Kurulu düzenleri ve otorite sahibi kurumları ise erkekler veya ataerkil kurallara tâbi kadınlar -kadın bedenli erkek hoparlörleri- yönetiyor.
Sonuç mu?
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun basına yansıyan olaylardan topladığı verilere göre, 2017 yılında 409 kadın, erkek şiddeti sonucu hayatını kaybetti. Platformun yaptığı araştırmalar, kadınlara yönelik artan şiddetin nedenlerinin başında, yasaların uygulanmamasına işaret ediyor.
İş yerinde, evinde, sokakta şiddete maruz kalan kadın işte bu yüzden şikâyetçi bile olamıyor. Milyonlarca dişli arasında bir diş incinmiş, kırılmış kime ne! Bu düşünceyle susuyor, işin sonu cinayete varana kadar.
Ölüyor, ardından duasını bile erkek bir hoca okuyor. Namazını kılan cemaatin erkekleri geçiyor ön saflara, erkekler veriyor toprağa. Kadının henüz beşikteyken "Bebek kız mı? Neyse n'apalım, başka çocuk yaparsınız" ile başlayan hikâyesi, erkeklerin üzerine attığı kürek kürek toprakla son buluyor.
