Menu
23 Şubat 2018

“Bir evladın acısı kaç para olabilir!”

Aladağ yurt yangınında 11 çocuğun yaşamını yitirmesi sonucu kurulan komisyonda görevli olan CHP İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi ailelerin baskı sonucu çocuklarını yurtlara gönderdiklerini ifade etti.


AYKIRI AKADEMİ- HABER

CHP’li Gülay Yedekçi 26 Şubat Pazartesi günü 5. duruşması görülecek Aladağ yurt yangını öncesi yapılan ihmallere dikkat çekti.

“Aladağ’da dağların ortasında köyler var, oradan çocuklar tek tek toplanıyor bu yurtlara. Çocukların aileleri bir şekilde ikna edilmiş. Hatta sosyal hizmetler müdürünün eşi, çocukların ailelerini orada öğretmen olduğunu söyleyerek ikna etmiş.

Gece 11’e kadar çocuklar bulaşık yıkıyor. Çocuklar yurtlardan kaçmış. Bir anne yurttan kaçan çocuğunu yedi gün boyunca ahırda saklamış vermek istemediği için. Ve o çocuk yandı. Devletin yurdunda neden kalmıyorlar. Devletin yurdu deprem gerekçesiyle orada kalmaya uygun değilmiş. Aileler yol parasını karşılayamazsın baskısını altına alınmış.

Aladağ yurt yangınından 11 ay sonra yeniden komisyon olarak bir başka yurda kontrol için gittiklerini söyleyen Yedekçi ihmallerin hala sürdüğünü vurguladı.

“Komisyon olarak 11 ay sonra yeniden gittiğimizde 7 erkek öğrencinin kaldığı yurtta aynı sorunlar vardı. Plastiktendi yanan yurdun yangın kapısı, burada kapı saçtandı ama her an parçalanabilir bir saç, kapı açıldığında boşluk var ve yangın merdiveni yoktu, yuvarlanıyorsunuz aşağıya. Her taraf yine lambri ve halıydı. AKP’li vekiller bile dayanamadı şöyle dedi “Bizim geldiğimizi biliyorsunuz, en azından bunları sökseydiniz” dediler. Yine aynı vakıfa ait bir yurttu.

‘Bir ülkenin eğitimi bir cemaatin eline bırakılmış’ diyen CHP’li Yedekçi, çocuklarının ailelerine para verildiği iddialarına ilişkin de şunları söyledi: “Bir tablo asılmıştı ve orada çocukların ailelerine kaç para ödendiği yazıyordu. Can yakan bir tabloydu bu. Bir evladın acısı kaç para olabilir, bir ailenin yüreği nasıl soğur. Bu nasıl bir yaklaşımdır, bunu anlamak mümkün değil. Bir annenin vicdanını parayla rahatlatmak mümkün değildir.”

İşte o anlar:

 

 

 


Herkes bilsin