Türkiye’nin “damızlık” kadınları
Sebla Kutsal
Türkiye’de hemen hemen her iki genç kadından biri ne çalışıyor ne eğitim görüyor. Ne mi yapıyor? Evde kek-poğaça ve “Allah nasip ettikçe” de çocuk! İstenen buydu, başarılı olundu. Türkiye’nin geldiği bu noktada aklıma ister istemez “damızlık kadınların” distopik dünyasını anlatan ünlü internet dizisi Handmaid’s Tale geliyor. Çocuk doğurmak dışında bir niteliğin atfedilmediği; çalışmaları, okumaları, insanca yaşamaları yasak olan “damızlık kadınların” kurmaca dünyası bile aslında Yeni Türkiye’den daha mantığa yatkın. Çünkü en azından köleleştirilmiş bu damızlıklar dizide kendi rızaları dışında bu haldeler. Bizde ise… Bizde, yeni nesilleri yetiştiren bu genç kadınların birçoğu maalesef kendi istekleriyle bu durumdalar. İçine doğdukları bu gerçeklik dışındaki alternatiflerin “cehenneme giden yollar” olduğuna inandırıldıklarından, eğitim sistemimiz nedeniyle sorgulama yerine ezberlemeyi/gördüğünü tekrar etmeyi düşünme eylemiyle özdeşleştirdiklerinden, belki biraz da konfor alanının dışına çıkmamanın verdiği tatlı rehavetten...
“Türkiye’de hemen hemen her iki genç kadından biri ne çalışıyor ne eğitim görüyor” saptamasını temellendirmem gerekiyor elbette. Kısa süre önce, Avrupa Birliği'nin istatistik kurumu Eurostat'ın ‘Çalışmayan, eğitim ve öğrenim görmeyen gençler’ (NEET) araştırması yayımlandı. AB üyesi ülkelerin yanı sıra Türkiye, Karadağ, Makedonya, Norveç, İzlanda ve İsviçre'de 18-24 yaş arası gençlerin 2017 yılında istihdam ya da eğitime katılım oranlarının incelendiği araştırmanın sonuçları ülkemiz adına tam bir utanç tablosu.
Çalışmayan ve eğitim görmeyen genç kadın nüfusun en yüksek olduğu ülkeyiz
BBC Türkçe’de yayımlanan Övgü Pınar imzalı habere göre, Eurostat'ın araştırmasına dâhil edilen 34 ülke içinde çalışmayan ve eğitim görmeyen genç nüfusun en yüksek olduğu ülke, yüzde 32 ile Makedonya. Türkiye ise yüzde 30,8 ile ikinci sırada geliyor. Türkiye, çalışmayan ve eğitim görmeyen 18-24 yaş arası kadın nüfusun en yüksek olduğu ülke. Türkiye'de bu yaş aralığındaki kadınların yüzde 43,6'sı ne çalışıyor ne de eğitim görüyor. Erkeklerde ise bu oran yüzde 18,2. Aradaki fark korkunç. Hiçbir Avrupa ülkesinde eşi benzeri yok. Hala ülkemizde kadın ve erkekler arasında fırsat eşitliği olduğunu iddia edecek kadar cüretkâr olanların alnına çiviyle sabitlenmesi gereken bir sonuç! Yine Eurostat'ın araştırmasına göre, çalışmayan ve eğitim görmeyen genç nüfusta AB ortalaması 14,3 yani Türkiye ortalamasının yarısı. AB ülkelerinde genç erkeklerin 13,9'u, kadınlarınsa 14,7'ü ne çalışıyor ne de eğitim alıyor. Eğitim ve iş hayatına katılım açısından AB ortalamasında belirgin bir cinsiyet farkı olmadığı dikkati çekiyor.
Annelik kutsaldır bre kâfir!
Bu yazıyı okuduktan sonra “Annelik kutsaldır bre kâfir” diye saldıracaklara cevabımdır: “Kutsal” dediğiniz her şeyin biz kadınlara pırlantalı kolye gibi pazarlanarak takılan tasmalar olduğunun farkındayız. Üremek değil, tüm gezegene yararı olacak, sevgi ve saygı dolu evlatlar yetiştirmek gayesiyle çocuk sahibi olan ebeveynler de, bu yazıda kendilerinin tenzih edildiğini anlayacak akla sahip. Doğurganlık dâhil olmak üzere, beden üzerindeki tüm denetim türlerinin devlet politikası olduğunu biliyoruz. Kabul etmiyoruz.