Menu

Nürnberg Mahkemeleri


Aslında 1935’de yürürlüğe giren Nürnberg Yasaları (*) ile başlayan hikaye, II. Dünya Savaşı sonunda yine Nürnberg Mahkemesi salonlarında son buldu....


AYKIRI AKADEMİ

20 Kasım 1945’te başlayıp 1 Ekim 1946’da sona eren Nürnberg Mahkemeleri; savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlar gibi kavramların hukuk diline girmesine ve bu alanda uluslararası mahkemelerinin oluşmasına vesile olmuştur. 'Galibin adaleti' olmakla eleştirilse de dünya tarihine damgasını vuran en önemli davalardan biri olarak kabul edilir.

 

#Nürnberg Mahkemelerinin Kurulması

Birinci Dünya Savaşı sonrasında müttefik devletlerin, savaş sürecinde işlenen suçların cezalandırılması için kurduğu komisyon, fikir ayrılıkları yaşanması sebebiyle mahkemenin fiilen kurulamamasıyla sonuçlanmıştı. Ancak İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra durum farklı olacak; Alman savaş suçlularının bulunması ve Nazilerin işledikleri suçlardan dolayı yargılamalarının yapılması amacıyla Nürnberg Uluslararası Ceza Mahkemesi kurulacaktı. “Londra Uluslararası Askeri Ceza Sözleşmesi” yani “Nürnberg Şartı”, savaşın kazananları ABD, SSCB, Fransa ve İngiltere tarafından  8 Ağustos 1945 tarihinde Londra’da imzalandı.  Daha sonra 19 ülke daha bu sözleşmeyi imzalayarak taraf oldu.

Eylül 1946’da çekilen bu fotoğrafta Yargıçların bulunduğu bölüm (International Military Tribunal Court) görülmektedir.  (Telif Hakkı: AFP/Getty Images)


#Nürnberg Mahkemelerinin Yetkileri

Nürnberg Uluslararası Ceza Mahkemesi, sadece II. Dünya Savaşı sırasında işlenen suçları kovuşturmak için kurulan; ad hoc (özel), olağanüstü, jürili olmayan ve yargılamaların toplu olarak yapıldığı bir askeri mahkemeydi. 4 asıl ve 4 yedek üyeden oluşan mahkeme heyetinin tamamı müttefik devletlerden seçilmiş, bu nedenle mahkeme uluslararası kamuoyunda “galiplerin adaleti” olarak görülmüş ve bu durum tartışmalara yol açmıştı. Mahkeme kararları alınırken, en az üç üyenin onayını almak mecburiydi. Yargılanan sanıkların hakim ve savcıların hiçbirine itiraz etme hakkı bulunmamaktaydı. Mahkemeye sadece geleneksel savaş suçlarında değil, barışa ve insanlığa karşı suçlarda da yargılama yetkisi verilmişti.
 


Bu Fotoğrafta, solda yargıçlar, önlerinde sekreterler ve mahkeme katipleri ile birlikte görülüyor. Savcının masası orta arkada, kürsünün arkasında; basın bölümü onların arkasında. Davalara her gün 400’ün üzerinde ziyaretçinin yanı sıra 23 farklı ülkeyi temsilen 325 muhabir katıldı. (Telif Hakkı:Bill Muster)


#Yargılamaların Sonucunda Ne oldu?

20 Kasım 1945’te başlayan yargılamalar 1 Ekim 1946’da sona erdi. Mahkeme’de 24 şahıs ve 6 suç örgütü yargılandı.


Bu fotoğrafta savaş suçlusu olarak yargılanan sanıklar görüntülenmiştir. (Telif Hakkı:Bill Muster)


Mahkemede Hitlerden sonraki en önemli ikinci adam olan Hermann Göring, Nazi partisi lideri vekili Rudolf Hess, Dış İşleri Bakanı Joachim von Ribbentrop, silahlı kuvvetler lideri Wilhelm Keitel, İç İşleri Bakanı Wilhelm Frick, güvenlik güçleri lideri Ernst Kaltenbrunner, işgal edilen Polonya’nın genel valisi Hans Frank ve Hitlerin yaveri Martin Bormann sanıklar arasındaydı.
 


Nürnberg'deki Mahkemede sadece 24 Alman Nazi'si uluslararası mahkemede yargılandı. Ancak gerçekte yalnızca 21 davalı hakim heyeti önüne çıktı. Alman sanayici Gustav Krupp, asıl iddianamede yer aldı ancak yaşlı ve sağlık durumunun kötü olması sebebi ile ön duruşmalarında  davanın dışında bırakılmasına karar verildi. Nazi partisi sekreteri Martin Bormann ise gıyabında yargılandı ve suçlu bulundu.Robert Ley ise duruşmadan hemen önce intihar etti. Yargılamalardan sonra sanıklardan 12'si idam cezasına; 4'ü 10-20 yıl arası hapis cezasına 3'ü de müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
 


"Twelve Man To Hang" / 1 Ekim 1946 tarihli gazete


Sanıkların çoğu suçlamaları kabul etti. Hermann Goering, Nazi Partisi’ni iyi bir şekilde teşkilatlandırmış, Gestapo’yu geliştirmiş ve ilk defa toplama kamplarını kurmuştu. Nürnberg Mahkemesi’nde görülen Goering davasında mahkeme Goering’in hem siyasi hem de askeri bir lider olduğuna istinaden sivillerin köle olarak kullanılması, Musevilere ve diğer ırklara karşı girişilen soykırım politikalarının hazırlayıcısı olmak, savaş hukuku ve teamüllerini ihlal ve insanlığa karşı suçları işlemekten suçlu buldu ve ölümle cezalandırdı. Ancak Göring idam saatinden kısa bir süre önce intihar etti. Rudolf Hess ise müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
 

#Yargılanamayanlar

Adolf Hitler ve Josef Goebbels savaşın son günlerinde intihar ettikleri için mahkemede yargılanamadılar. Mahkeme hâlen hayatta olabilecekleri izlenimi yaratmamak için ölümden sonra yargılama yapılmamasına karar verdi.

Yahudi soykırımına katılan subaylardan bazıları savaştan sonra kayıplara karıştı ve bulunamadılar.

Yıllarca savaş suçlularını takip etmeyi sürdüren İsrail gizli servisi MOSSAD, Hitler’in Soykırım planının hazırlayıcısı olan ve II. Dünya Savaşı sonrasında Arjantin’e kaçan Eichmann’ı 1960 yılında yakaladı. 11 Nisan 1961’de görülmeye başlanan davada, Eichmann 15 suçtan hüküm giydi ve idama mahkum edildi. Cezası 1962 yılında infaz edildi. Soykırımın en büyük sorumlularından biri olan, toplama kamplarında Yahudiler üzerinde yaptığı deneylerle adını duyuran ve iki milyon kişinin ölümünden sorumlu tutulan Doktor Josef Mengele ise maalesef hiçbir zaman yakalanamadı.


#Nürnberg Mahkemelerinin Önemi ve Eleştiriler

Tarihte ilk kez insanlığa karşı suçlar kavramı, Nürnberg Şartı’nın 6. maddesinde şu şekilde açıklandı:
 

İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR: Savaş süresi içerisinde veya savaş olmadan önce öldürme, imha etme, köleleştirme, sürgün ve sivillere karşı girişilen başka insanlık dışı muameleler yada mahkemenin yargı kapsamına giren suçlarla ilgili dini, iç hukukta yer alsın ya da almasın, siyasi veya ırksal nedenlerden dolayı yargılanma.


Nürnberg mahkemeleri savaş suçları mahkemelerinin temelini oluşturdu.

Nürnberg mahkemelerinden sonra barışa karşı suçlar, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları gibi yeni kavramlar hukuk diline girdi. Bu mahkemeler tarafından oluşturulan normlar, Nürnberg ilkeleri adı altında, daha sonra BM Hukuk Komisyonunun çalışmalarına temel teşkil etti. Nürnberg mahkemesi statüsünde var olan uluslararası ceza hukuku suçları, daha sonra kurulmuş olan bütün uluslararası ceza mahkemelerine örnek oluşturdu.

Ancak Nürnberg mahkemeleri pek çok eleştirinin de hedefi oldu. Yapılan en önemli eleştirilerden biri mahkemelerde yalnızca galip devletlerin atadığı hâkimlerin görev alması; mağlup veya tarafsız devletlerden görev alanın olmamasıydı. Buna ek olarak, mahkemeler yalnızca savaşı kaybeden ülkelerin yetkililerini yargıladı. Galip devletlerin askerleri tarafından işlenmiş suçlar olmasına rağmen, kimse yargı önüne çıkmadı.

Nürnberg Mahkemeleri'nde sanık sayısının azlığı da eleştirilere neden oldu. Mahkemede sadece 24 Alman Nazi'si uluslararası hakim heyeti önüne çıkarıldı. Bunlardan 12'si idam cezası, 4'ü 10-20 yıl arası hapis cezası, 3'ü de müebbet hapse cezası aldı.

Nürnberg Mahkemeleri; Alman üst düzey savaş suçlularının yargılandığı dava (Trial of Major War Criminals), ve 12 diğer davanın (Doktorlar Davası, Krupp Davası, Einsatzgruppen Davası, vb.) bütünü için kullanılır.  Ancak Nürnberg Mahkemeleri denildiğinde, genelde savaş suçlularının yargılanmış olduğu dava akla gelir.(**)

Bu davalarda Gestapo ve SS üyelerinin yanı sıra Alman sanayiciler de; Nürnberg Yasaları, “Aryanlaştırma,” toplama kamplarında Yahudilerin toplu öldürülmesi, Einsatzgruppen cinayetleri ve sürgünlerin uygulanmasındaki rolleri nedeniyle yargılandı. Suçların işlendiği diğer ülkelerde kurulan mahkemeler tarafından da yargılamalar yapıldı. 1947’de Polonya’daki bir mahkeme, Auschwitz kamp komutanı Rudolf Hoess’i ölüm cezasına çarptırdı. Ancak Batı Almanya mahkemelerinde birçok eski Nazi, üstlerden alınan emirleri yerine getirmenin çoğu zaman hafifletici koşul oluşturması iddiasıyla ciddi cezalar almadı. Bu nedenle bazı Nazi suçluları, Alman toplumunda özellikle de iş dünyasına normal hayatlarına geri döndü.

İlerleyen yıllarda Simon Wiesenthal ve Beate Klarsfeld gibi 'nazi avcıları'(İsrail görevlileri) savaştan sonra Almanya’dan kaçan bazı Nazilerin yakalanmasını ve yargılanmasını sağladılar. Kudüs’te görülen Adolf Eichmann davası bunlardan biriydi. Ancak birçok savaş suçlusu da hiçbir zaman yargılanmamış ya da ceza almadı.

 


 


Alıntı & Kaynak
www.siyasiakademi.com “Nürnberg Uluslararası Askeri Ceza Mahkemeleri” Muhammed Uzun, 15 Nisan 2016  
www.ushmm.org Nürnberg'deki Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi - Arka Plan

 

(*)Nürnberg Yasaları :  15 Eylül 1935 yılında, Naziler yıllık parti mitinglerinde, Yahudileri ikinci sınıf vatandaş haline getiren ve siyasi haklarının çoğunu ellerinden alan yeni yasaların kabul edildiğini ve uygulamaya geçileceğini duyurdu. Yahudilerin “Alman kanından ya da Alman kanıyla ilişkili” insanlarla evlenmesi ya da cinsel ilişkide bulunması da yasaklandı. “Irksal alçaklık” olarak bilinen bu durum bir suç haline getirildi. Nürnberg Yasaları, “Yahudileri” üç ya da dört Yahudi büyükannesi / büyükbabası olan ya da Yahudiliği icra eden kişiler olarak tanımlıyordu. Sonuçta, Naziler büyükanneleri / büyükbabaları Yahudi olan, Musevilikten başka bir dine geçmiş, aralarında Katolik papazların ve rahibelerin, Protestan papazların da bulunduğu çok sayıda insanı Yahudi olarak sınıflandırdı.

 

 

 

 

 

  


Herkes bilsin