Menu

“İktidarda kalmak isteyen, sık sık kötülük yapmak zorundadır”

Sebla Kutsal

 

3 Mayıs, ünlü Rönesans düşünürü, siyaset kuramcısı Niccolò Machiavelli'nin 549'uncu doğum günü. Devlet yönetenlere verdiği nasihatler nedeniyle “kötülükle” suçlanan ünlü düşünürü, boğazımıza dek balçığa bulandığımız bir erken seçim arifesinde anmak oldukça isabetli olacaktır.

Evet, Machiavelli, ‘Prens’ adlı kitabında ülke yöneticilerine telkin ettiği düşünceler nedeniyle, yüzyıllar boyunca ciddi ithamlara maruz kaldı. Oysaki insan ruhunu iç bayıcı bir sevecenlik ve iyimserlikle süslemeden, tüm çıplaklığıyla betimlemesi açısından Machiavelli’nin siyaset kuramı gerçekçiliği paha biçilemez kaynak. Bilhassa Türkiye'deki siyaset geleneğinin kitabını yazdığını söylememiz yanlış olmaz. Gelinen nokta, beş asırlık Machiavelli kurallarının hala kullanılmakta olduğunun kanıtı gibi.

Birtakım(!) kişiler Machiavelli’nin öğütlerine uyarak mı bu hale geldiler, yoksa böyle bir “bilgelikle” donanmış olarak mı dünyamıza teşrif ettiler bilmiyor olsak da, bugün ünlü düşünüre bile nasihat edecek ustalığa eriştikleri muhakkak.

Aykırı Akademi okurları için, Makyavelizm kavramının kaynağı olan 'Prens' kitabından, özellikle ülkemiz şartları açısından manidar bir seçki hazırladım. Günümüzde “prens” unvanına karşılık gelen siyasi liderleri düşünerek, sıcacık ülke gündemiyle birlikte tüketmenizi tavsiye ederim.
 

Machiavelli'den ülke yöneticilerine öğütler

* (…) iktidarını muhafaza etmek isteyen bir prensin iyi olmamayı ve duruma göre kötülük yapma kabiliyetini kullanıp kullanmamayı öğrenmesi gerekir.

* Nasıl göründüğünüzü herkes görür, ama çok az kişi gerçekte nasıl olduğunuzu bilir ve o az sayıdaki kişi, arkalarında devletin desteği olan çoğunluğun görüşüne karşı çıkmaya cesaret edemez.

* (…) sıradan insanlar daima bir şeyin görüntüsüne ve sonuçlarına aldanır. Dünyanın büyük kısmı sıradan insanlardan oluşur ve çoğunluğun dayanacak bir yeri olduğunda azınlığın bir önemi yoktur.

* (…) insanlar, kendini sevdiren birisini mağdur etmeyi, korku uyandıran birisine oranla daha az önemserler; çünkü sevgiyi hatır bağı ayakta tutar; insanlar kötü oldukları için, kişisel çıkarlarının söz konusu olduğu her fırsatta, bu bağ kopar; oysa korku, insanı hiç terk etmeyen bir ceza korkusuna dayanır.

* (…) bir prens kendinden korkulmasını sağlamalıdır ki tebaasının sevgisini elde etmese bile nefretinden sakınsın.

* Mücadele etmenin iki yolu olduğu bilinir: Biri yasalar yoluyla, diğeri de zor kullanarak. Birinci yol insana özgüdür, ikincisi hayvanlara; ama ilk yol genelde yetersiz kaldığı için ikincisine de başvurmak gerekir.

* (…) bilge bir prens, yurttaşların ona ve devlete her durumda daima ihtiyaç duyacakları yollar seçmelidir, o zaman halkı ona daima sadık kalacaktır.

* (…) birçokları akıllı bir prensin, eline fırsat geçtiği zaman, kendine karşı husumeti ustalıkla teşvik etmesi gerektiğine inanır; böylece, bu husumeti bastırdığında itibarı daha da artacaktır.

* (…) insan merhametli, vefakâr, insancıl, dindar ve dürüst görünmeli ve fiili olarak böyle olmalıdır, ama gerektiği zaman tam tersi şekilde davranmayı bilmeli ve buna hazır olmalıdır.

* (…) iktidarda kalmak isteyen bir prens sık sık kötülük yapmak zorundadır.

 

 

 

 


Herkes bilsin