Rutin Kolektif Travmalarımız: Hayvana tecavüz eden insan
Tuğçe Madayanti Dizici
Zoofili gerçeği ile tanışmam bir arkeoloji kazısı sırasında gerçekleşmişti.
Arkeoloji öğrencisi olarak bulunduğum kazıda çalışan işçiler aralarında şakalaşmaya başlamıştı. Ne olduğunu sorduğumda aralarından birsinin sevgilisi ile ilgili bir muhabbet döndü ve anladım ki gayet olağan bir şekilde bahsettikleri sevgili bir eşekti. İleriki yıllarda Ohio’da yaşadığım dönemde bu eyalette hayvanlarla cinsel ilişkiye girmenin (bestiality) yasal olduğunu öğrendiğimde ise şok geçirmiştim. Ve bu eyalette senatonun hazırladığı yasa tasarısı ancak 2017’de kabul edildi ve bu konu yasadışı kapsama alındı. Ama Amerika’da hala diğer 9 eyalette bu konu yasadışı kabul edilmemekte veya sadece kabahat kapsamında değerlendirilmekte; Hawaii, Kentucky, Nevada, New Mexico, Texas, Vermont, West Virginia ve Wyoming. Üstelik zoofili porno neredeyse tüm eyaletlerde hala suç sayılmamakta. Kısacası dünyanın bir b*k çukuruna dönüşmüş olduğunu ve benim bu çarpık yüzleşmelerimin son olmayacağını öğreneli çok oldu. Bu yüzden bu haftaki yeni rutin travmamız beni sarsmadı. Bir kez daha zaten bildiğimiz ama önüne geçemediğimiz bir sapıklıkla karşı karşıya kaldık. Bu sefer baş karakterimiz, yolda görsen sempati ile bakacağın beyaz sakallı bir dede kılığında karşımıza çıktı. İşin en korkunç tarafı 82 yaşında bunu yapan adamın senelerce neler yapmış olabileceği geçeğiydi.
Köpeğin sahibi benim!
Yaşlı bir adamın köpeğe tecavüz etmek üzereyken yakalanmasına dair video görüntülerini HAYTAP’ın (Hayvan Hakları Federasyonu) eksiksiz olarak yayınlaması sonucunda, haklı olarak toplumda infial uyandı. Gelinen son aşamada, Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, hakkında ev hapsi verilen N.C. ile ilgili yazılı açıklama yapıldı (Ekte okunabilir). Durum şöyle; Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında sahipsiz sokak hayvanlarına tecavüz, işkence ve eziyet hala suç sayılmamakta. 'Hayvanlarla cinsel ilişkide bulunmak ve işkenceyi' yasaklayan Hayvanları Koruma Kanunu’nun 14/j maddesine göre eylem 'kabahat' olarak cezalandırılıyor ve hiçbir caydırıcılığı olmayan bir meblağ ile idari para cezası uygulanıyor. Bu son olayda, mağdur olan köpeğin ‘sahibi benim’ diyerek bir dava açılacak olmasını umuyorum. En azından o zaman evcil bir hayvana karşı tecavüz suçu olarak işleme tabi tutulabilir. Yani sahibinin şikayeti olunca savcılık TCK’ya göre işlem yapıyor. Ama bu kısım da sıkıntı çünkü hayvanlar hukuk sistemimizde hala “eşya” olarak kabul edildiğinden, TCK’nın 151. maddesindeki “Mala zarar verme” suçundan tecavüz sanığı sadece dört aydan üç yıla kadar hapis cezası alıyor ve bu da rahatlıkla komik bir adli para cezasına çevrilebiliyor.
Tarihsel ve zihinsel süreç
Hayvanlarla cinsel ilişki eski çağlardan bu yana bilinir. Tarih boyunca hayvanın toplumsal konumu ve ona karşı insanın tutumu din, kültür ve gelenekler sonucunda şekillenmiştir. Prehistorik duvar resimlerinde hayvan ve insanı cinsel ilişki sırasındaki betimlemeleri, Hammurabi Kanunları’nda bu eylemin idamla cezalandırılmasını, Mısır’da rahibelerin kutsal saydıkları köpeklerle ilişki kurmasının dinsel bir ritüel olarak konumlandırılması, Hititlerde köpekle cinsel ilişkinin ölüm cezasına tabiyken atla cinsel ilişkinin cezasız bırakılması, Yunan mitolojisinde Zeus’un hayvan formlarına girerek insanlarla cinsel ilişkiye girmesi (Zeus ve Leda), Roma’da ise çeşitli dönemlerde bu konunun çok farklı ele alınmıştır. Zoofili (hayvanlara karşı cinsel istek duyan kişi) aynı zamanda elbette psikiyatrinin de konusudur. Çünkü bu bir davranış bozukluğudur. Karşı cinsle ilişki kurma imkanı olmasına rağmen hayvanları tercih eden kişinin cinsel sapkınlık içinde olduğu rahatlıkla söylenebilir. Veya daha ziyade kırsal bölgelerde cinsel bilgisizlik içinde, baskı altında yaşayan ve aşağılık duygusunu bastırarak hayvanlara tecavüz eden psikososyal gelişimini tamamlayamamış olanlar vaka olarak incelenebilir. Ama biz bugüne bakmalıyız, sözüm ona modern toplumlar olarak bu konuda nerede durduğumuzu kavramalıyız.
İstismar, acı ve ölüm
İnsanların hayvanlara cinsel istismarı konusundaki son çalışmaların hemen hepsi benzer şeyleri söyleyerek aynı sonuçlara varmaktadır. Veteriner hekim Prof. Dr. Mehmet Maden çalışmasında hayvanların kendini savunamama gibi özellikleri nedeniyle bu eylemlerin cinsel saldırı olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyler. Hvozdik ise tecavüz sonrasında hayvanlardaki psikolojik bozukluğun ortaya çıktığını ve bu sebeple zarar gördüklerini örneklerle kanıtlar. Dodurka da aynı şekilde cinsel saldırının ardından hayvanlarda korkunun, saldırganlığın ve hatta intihar eğiliminin ortaya çıktığını söyler. Hayvanlarda cinsel saldırı sonrasında ortaya çıkan semptomların ancak hayvan davranışı ve psikolojisi konularında uzmanlık yapmış veteriner hekimler tarafından tespit edilebileceği açıktır. Ve bu vakaların aynı çocuk istismarı vakaları gibi ele alınması ve buna uygun yasal işlemlerin yapılması gerekmektedir.
Veterinerler ve Medya neredesiniz?
Oturup yasa tasarısının (ki kesinlikle yetersiz hükümler içermekte) yasalaştırılmasını beklerken, hayvanlara karşı uygulanan tüm saldırılar ile ilgili
en yüksek, en sert ses veterinerlerden çıkmalıdır. Hayvanların acı çektiği gerçeğini insanlara anlatarak, insanları ikna etme kabiliyetini biran önce özellikle genç veteriner hekimler geliştirmelidir. Televizyon kanalları ise twitterda çıkan güçlü seslerin çözüm üreteceğine sırtlarını yaslamaktan vazgeçmeli ve üzerlerine düşeni hemen yapmalıdır. Her gün aynı kafalarla aynı tartışmaları yapmak yerine, en azından haftada bir akşam bu ve benzeri konuları uzmanlarla birlikte masaya yatırmalıdır.
Eksik doğrular son bulsun
Bu yazıyı yazarken vegan olmam gerçeğini bir kenara koyarak ilerledim. Çünkü bir kez daha bunu söylemeden edemeyeceğim; zoofili ve bestiality her ne kadar tartışmalı ve çetrefilli konular olsa da esas gariplik bana kalırsa şu noktadadır; vegan olunmadığı sürece insanların hayvanları yemesi, makinelere bağlayarak sütlerine el koyması, çalıştırması, eğlence sektöründe rızaları olmadan kullanması, kozmetik ürünler için test objesi olarak kullanması, kürkünden aksesuar ve giyim yapmaları meşru olduğu düşüncesi de zoofiliden bağımsız düşünülmemelidir. Hayvanlara karşı insan merkezci yaklaşımdan canlı merkezli yaklaşıma geçilmelidir. Hayvanların da insanlar kadar etik değere sahip oldukları, aynı derecede acı çektikleri kabul edilmelidir.
- Dodurka T, 2015. Hayvana tecavüz hastalık mı? Buse Özel ile 31 Ağustos 2014 tarihli röportaj.
- Hvozdik A, Bugarsky A, Kottferova J, Vargova M, Ondrasovicava O, Ondrasovic M, Sasakova N, 2006. Ethological, psychological and legal aspects of animal sexual abuse. Vet J, 172, 374-376
- Maden M, 2007. Veteriner Adli Tıp, Pozitif Matbaacılık Ltd. Şti., Konya, Türkiye, p: 59.
"Kısa bir süre önce yaşlı bir şahsın açıklık alanda bir köpeğe tecavüz ederken çekilen kamera görüntüleri sosyal medyada paylaşılmış ve bu husus ülkemiz gündemine konu olmuştur. Olayın 28 Ocak tarihinde Gebze İstasyon Mahallesi 1493/1 Sokak üzerinde boş bir arsada meydana geldiğini tespit edilmesi üzerine konu ile ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığımızca derhal soruşturma başlatılmış. Olayın şüphelisi 82 yaşındaki N.C. Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatıyla gözaltına alınmıştır. Olayın şüphelisi hakkında 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasını gerektiren Türk Ceza Kanununun 225/1 maddesi gereğince soruşturma açılmış, bu kapsamda Cumhuriyet Başsavcılığımızca sevk edildiği Gebze Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince talebimiz doğrultusunda ev hapsi kararı aldırılmış, bununla birlikte hastanede psikolojik tedavi ve muayene olmak şartı getirilmiştir. Ayrıca şüpheli hakkında 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununun 14/j maddesinde belirtilen eyleminden dolayı gerekli idari müeyyidenin uygulanması yoluna gidilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığımızca olayla ilgili olarak yürütülen soruşturma en kısa zamanda tamamlanarak şüpheli hakkında atılı suçtan dolayı Gebze Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açılacaktır."