Küçük Ayşe, küçük asker ve bizim çocuklar
Demet Kavut Holly, Viyana
“Küçük asker, küçük asker, napıyorsun, bize göster…” Bu dizelerle ve bu dizelerin ifade ettiği dünya görüşüyle büyümüş ve büyümekte olan kuşaklar için asker kıyafeti giydirilmiş çocuk görüntüsü normal olmanın da ötesinde bir gurur kaynağıdır. Sorgulanmaz. Sorgulayan vatan hainidir.
Diyanetin Avusturya şubesi olan ATİB’in Viyana’da bulunan bir camide yaptığı 23 Nisan gösterisi büyük yankı uyandırdı. Bizim alışkın olduğumuz görüntülerdi aslında. Küçük çocuklar Çanakkale savaşını canlandırıyorlar. Yerde ölü askerler-çocuklar, ölüleri için dua eden başörtülü kadınlar-çocuklar, ölü askerlerin üzerini Türk bayrağıyla örten çocuklar. Etraflarında gururla fotoğraf çeken anne-babalar. Bu bilindik görüntülerin tepki çekme nedeni ise gösterinin sergilendiği ülke.
Avusturya çocuk hakları konusunda hassas bir ülke. Her ne kadar geçtiğimiz senelerde patlak veren kiliselerde çocuk istimarı konusu bu hassasiyete dair güveni sarsmış olsa da, kurumların bunu örtbas etmeden üstüne gitmesi sonucunda, çocuk yaşta senelerce din adamlarının taciz ve tecavüzüne uğramış bir çok kişi yetişkin yaşlarında cesaret edip istismar kurbanı olduğunu söyledi. Söz konusu kurumlar ödüllendirilmediler, taciz kurbanlarının aileleri tehdit ve para teklifiyle susturulmadılar. Viyana Belediyesi Çocuk Dairesi hemen konuyla ilgili soruşturmaya başlarken Avusturya İslam Birliği (İGGÖ) Başkanı eski ATIB üyesi İbrahim Olgun, söz konusu görüntülerin taraftarı olmadığı yönünde bir açıklama yaptı. Olayın Türk milliyetçiliği ve militarizminin Avusturya’da da örgütlenmesiyle ilgisi olmadığı ATİB tarafından belirtildi. ATİB Başkanı Nihat Koca, yapılan gösteriden sorumlu kişinin caminin imamı olduğu ve böyle büyük bir ihmalden dolayı da imamın görevine son verildiğini söyledi. “İslam barış dinidir ve camiler savaşın değilir barış ve huzurun hüküm sürdüğü mekanlardır. Ayrıca burada çocukların kullanılmış olması da söz konusu. Camilerimizin imajımızı zedeledi” diyen Olgun benzer gösterilerin önceki yıllarda da yapıldığının belgelenmesi konusunda ise bir yorum yapmadı.
Buraya kadar sıradan bir dünya görüşü farkı gibi görünen olaylar daha sonra boyut değiştiriyor. Çünkü konuyla ilgili haber yapmak için caminin yakınındaki bir parkta bulunan çekim ekibi cami üyesi olan bir erkek tarafından yere fırlatılıp tekmelendi. ATİB’ten bu davranışa kınama geldi ve “bu tekme sadece özgür gazetecilere değil aynı zamanda basın özgürlüğüne de atılmıştır” şeklinde bir açıklama yapıldı.
Yapılan bütün yasadışı işlerin, usulsüzlüklerin bir kişinin üzerine yıkılıp kurumsal sorumluluktan kınama açıklamalarıyla kaçmak hiç de yabancısı olduğumuz bir yöntem değil. Türkiye’de işe yarayan yöntem ve söylemler Avusturya’da kurumları korumaya yetmiyor.
Başlatılan yasal süreçlerden dini kurumların daha sıkı denetlenmesi kararı çıkarken kulislerde Türk Hükümetinin Avusturya şubesi gibi hareket eden ATİB’in kapatılmasının da söz konusu olabileceği konuşuluyor.
Kurumlar kapatılsa da zihinlerinde yer eden militarizm ve faşizm söylerini bu gösterilerde yer alıp camilerin kurslarında yetişen çocukların sorgulamasını sağlayacak bir sistem olmadığı sürece bu tip haberler yabancı düşmanlarının ekmeğine yağ sürmeye devam edecek.
https://www.falter.at/archiv/wp/moschee-affaere-kinder-mussten-als-leichen-posieren/