Menu

ABD’nin Rızası Olmadan…



AYKIRI AKADEMİ – Orhan Gökdemir

Rıza Sarraf davası yaklaştıkça ABD’den ilginç haberler geliyor. Malum Rıza Sarraf itirafçı oldu ve koltuktan kalktı. Şu anda koltukta sadece bizim kamu bankasının ikinci derece bir yöneticisi var. Belli ki bu davanın onunla beraber taşınması, götürülmesi mümkün değil. Rıza’nın boşalttığı sanık sandalyesine yeni kişilerin, yeni isimleri oturtulması gerekir.

Bu arada ilginç bir gelişme oldu. AKP’nin lobicisi diye bilinen Flynn’de itirafçı oldu, ya da bu yönde haberler var. Malum Trump ile Erdoğan arasındaki bağlantıyı kuran kişiydi arkadaş. Şimdi Trump’ın avukatlarına bilgi aktarmayı, bilgi vermeyi kesmiş. Belli ki savcılık makamına bilgi verecek. Muhtemelen de verdiği bilgilerin en önemlisi Türkiye ile ABD arasındaki bu lobi faaliyetleri ile ilgili. Bir kısmını biliyoruz. Öyle büyük paralar verildiği hatta davanın düşürülmesi yanında Fethullah Gülen in de kaçırılıp Türkiye’ye geri iade edilmesi gibi hayali senaryolardan söz edildiği basına yansıdı. Bu ABD gibi bir ülkede ne derece geçerli bilmiyorum. Ama şu anda iş Rıza Sarraf’la beraber daha da büyüyerek AKP’nin aleyhine dönmüş durumda. Bugünlerde AKP’li iktidar çevresinin iki de bir çıkıp ‘bu milli dava’ demesi işte bu nedenle önemli. Meseleye biraz böyle bakmak lazım. Milli dava mı bilmiyorum. Ama ABD’de AKP aleyhine, ilginç büyük bir mahkeme kuruluyor. Durum bu.

Ama böyledir. Eğer orada AKP yargılanıyorsa Türkiye halkının da o sandalyeye bir şekilde oturtmuş olurlar. Bu da Türkiye halkının yaptığı yanlışların bedelidir.

Buradan Türkiye lehine aleyhine ne olur onu bilmem ama buradan bizim sıkı bir ders çıkarmamız lazım. Orada o sandalyeyi kuranlar o sandalyede kimin oturacağına karar verenler aynı zamanda burada sandalyelere kimin oturacağına karar verenler bir halk odur ki bu tür bedeller ödememesi için o sandalyeye kimin oturacağına o sandalyeden kimin kalkacağına kendi karar vermesi gerekir. Sandalyelerimize sahip çıkın.

 


Herkes bilsin