Üç devrimin Eşiğinde
fotoğraf: Suna Kıraç Vakfı Koleksiyonu
Özgür yurttaşlardan oluşan bir cumhuriyet kurma görevimiz var. Yaptık, gene yaparız.
AYKIRI AKADEMİ - ANALİZ - Orhan Gökdemir
Cumhuriyet Bayramını hakikaten ilginç bir zaman aralığında kutluyoruz. Aslında bir anlamda 3 devrimi beraber kutladığımız bir haleti ruhiye içindeyiz: Fransız Devrimini, Ekim Devrimini ve Cumhuriyet Devrimini kutluyoruz.
Bir yandan da bu üç devrimin bir şekilde yenilmiş olduğunun bilincindeyiz. Fransız Devrimi’nin özgürlükçü yanı, batıdaki erken kapitalizm tarafından çok hızlı bir şekilde törpülendi. Ekim Devrimi yakın zamanda yenilgiye uğradı, eşitlikçi iddialarından vazgeçip; ‘eşitliksiz’ci kapitalist ekonomiye geri döndü. Cumhuriyetimiz ağır bir gerici saldırı altında yıkıldı. Ancak yıkanlar bir çaresizlik içerisinde yerine yeni bir şey kuramıyorlar.
Bir şeyi fark ettik: Fransız devrimi ile başlayan devrimci cumhuriyetçi dönemin aslında bir dalga olduğunu, insanlık tarihinin çok önemli bir aşamasını temsil ettiğini fark ettik. O dalga devam ediyor. Böyledir; yenilgiler, gerilemeler duraklamalar olur; sonra büyük ileri bir atılım olur.
Bu yenilgilerin; Sovyetler Birliği’nin, Fransız devrimci ruhunun ve Türkiye’de cumhuriyetin kaybedilmesinin ne ağır bir bedelleri olduğunu tüm insanlık gördü. Sosyalizm yenilince yerine barbarlık, vahşi bir ekonomik düzen kaldı. Şimdi eşitliği ve özgürlüğü yeniden düşünme sorunu ile karşı karşıyayız.
Bu dalganın bittiğini söylemek için henüz çok erken. İnsanlığın artık yeni devrimci , eşitlikçi ve özgürlükçü cumhuriyetten başka çıkar yolu yok. Özgür yurttaşlardan oluşan bir cumhuriyet kurma görevimiz var. Yaptık, gene yaparız.