Atatürk Kültür Merkezi'ni Yıkacaklarmış!
Hem cumhuriyeti yıkıp hem cumhuriyetçilik oynamak isterler. İsterler elbet...
AYKIRI AKADEMİ – Cansu Fırıncı
Bu sembol binaya karşı öfkelerinin doruk noktası insanları cemaatlere kazanmak için mahallenin çocuklarını toplayıp opera salonunda sünnet ettirmek istedikleri gün başladı. Salon gericilere verilmemişti ama Figaro denen gavurun düğününe tahsis edilmişti. İnanmayan Devekuşu Kabare'nin Deliler oyununu seyretsin...
Hoş, Zeki Alasya hiçbir zaman saray sofrasına meze etmemişti kendini ama Metin Akpınar şenlendirmişti hazretlerini, orası ayrı ve acı, acımız. O nedenle ve elbet Mustafa Kemal'in devrimlerine, cumhuriyete düşman olduklarından yıkmak istiyorlar Atatürk Kültür Merkezi'ni. İsterler elbet...
Laiklerin mabed bildiği kültür merkezinin hemen karşısındaki kışlada, Gezi Parkı'nda başlamıştı 31 Mart adıyla anılan gerici ayaklanma. Orada da başlarına yıkılmıştı. Gezi Parkı'nı tam da bu nedenle yerle bir etmek istiyorlar. İsterler elbet...
Ama uluslararası dengeler, içerideki sandık mücadelesi nedeniyle de yıkmak istedikleri kültür merkezine adını veren cumhuriyetin kurucu liderinin kabrinin karşısında el pençe divan durup "Ey Aziz Atatürk" yazmak, 29 Ekim-10 Kasım arasında pek çok sanatçıyı haksız gerekçelerle attıkları Şehir Tiyatrosu'nun oyunlarını ücretsiz sergiletmek ama hâlâ haksız yere işinden atılan sanatçıları işe iade etmeden açlığa mahkûm etmek ve yadırganmamak isterler. İsterler elbet...
Tüm bunları yaparken özel tiyatrolara yapılan devlet ödeneğinden muhalif sanatçıları dışarıda bırakmalarının ve adı var kendi yok tiyatrolara para yağdırmalarının hatırlanmamasını isterler. İsterler elbet...
Hem cumhuriyeti yıkıp hem cumhuriyetçilik oynamak isterler. İsterler elbet...
Ama şunu hatırlatmak isteriz:
Sabahattin Ali bir devlet operasyonuyla ele geçirilen Markopaşa gazetesinin ardından çıkardığı Ali Baba gazetesinden şöyle seslenmişti devlete çöreklenenlere;
“Paşa'yı elimizden alanların babayı almasına da ses çıkarmayız elbet.”
Çıkarmayız elbet...