"Ya nükleer silahların sonu gelecek ya da bizim sonumuz"
fotoğraf: AFP
Nobel Barış Ödülünün bu yılki sahibi ICAN Lideri Finn, ödül töreninde nükleer savaş uyarısı yaptı.
AYKIRI AKADEMİ - HABER
Nobel Barış Ödülü'nün bu yılki sahibi Nükleer Silahların Tamamen Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Kampanya (ICAN) örgütünün lideri Beatrice Fihn, Norveç'in başkenti Oslo'daki törende yaptığı konuşmada; nükleer savaş uyarısı yaparak; "Sadece bir seçeneğimiz var. Ya nükleer silahların sonu gelecek ya da bizim sonumuz" dedi.
"Milyonlarca insanın ölümünün sadece küçük bir öfke nöbeti uzaklıkta olduğunu" belirten Fihn'in bu sözleri ABD ve Kuzey Kore arasındaki nükleer silah gerilimini akıllara getirdi. Kuzey Kore lideri Pyonyang'ın nükleer silah geliştirme programı nedeniyle iki ülke arasındaki gerilim tüm dünyayı tehdit eden bir risk halini aldı. ICAN, Berlin'deki Kuzey Kore Büyükelçiliği önünde protestolar düzenlemiş ve Kim Jong-un ile Trump arasında tırmanan gerilimi ve nükleer savaş tehdidini protesto etmişti.
Nobel Komitesi Başkanı Berit Reiss-Andersen de Fihn'den önce yaptığı konuşmada "her nükleer devlette sorumsuz liderlerin iktidara gelme olasılığının bulunduğunu" belirtti.
Nobel Ödül Töreni, ICAN Fotoğraf: AFP
2017 Nobel Barış Ödülü, Nükleer Silahların Tamamen Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Kampanya'ya (ICAN) verilmişti. Nobel Komitesi ödülü, "nükleer silahların yol açabileceği insani felaketlere dikkat çekmek için yürüttüğü çalışmalar" nedeniyle ICAN’a verdiğini açıklamış ve ICAN 'Nükleer silahsızlanma için yürütülen sivil toplum girişimlerine öncülük eden yapı' olarak nitelendirilmişti.
Peki kimdir bu ICAN, ya da nedir?
12 Mayıs 2016, Fotoğraf; ICAN Flicker hesabı
2017 Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Nükleer Silahların Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Kampanya (ICAN) nükleer silah karşıtı bir inisiyatif olarak çalışmalarına başladı. İki doktorun inisiyatifi günümüzde küresel bir harekete dönüştü.
Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'nın genişletilmesi çabalarının başarısız olması üzerine kuruldu ve çalışmalarına 2007 yılında başladı. O günden bu yana, 60'dan fazla ülkede 200'ün üzerinde organizasyonla birlikte, nükleer silahların bütün ülkeler için yasaklanmasını öngören bir anlaşmanın imzalanması için çalışmalar yürüttü - yürütüyor.
7 Temmuz'da Birleşmiş Milletler 122'ye karşı 1 oyla 'Nükleer Silahların Yasaklanması Anlaşması'nı kabul etti. Bu anlaşma, nükleer silahların geliştirilmesini, üretimini, stoklanmasını, satın alınmasını ve nükleer testleri yasaklıyor. Anlaşmanın kabulü, ICAN’ın en büyük başarısı olarak görülüyor.
ICAN bu anlaşmayı, "Büyük bir tehdit haline gelen kitle imha silahlarını kategorik olarak yasa dışı ilan enden tarihi bir anlaşma" olarak yorumladı.
BM'de 'Nükleer Silahların Yasaklanması Anlaşması'nın imzalandığı oturum, Fotoğraf; Don Emmert / AFP/Getty Images
ICAN’ın Türkiye’de yürüttüğü çalışmalar üç noktada odaklanıyor;
Nükleer Silahlar Anlaşması: Türkiye, böylesi bir anlaşmanın imzalanmasını desteklediğini ilan etmeli ve bu anlaşmanın gerçeğe dönüşmesi için üzerine düşenleri yerine getirmelidir.
İncirlik Üssü: Türkiye’de, NATO anlaşması çerçevesinde, İncirlik Üssü’nde ABD’ye ait 90 adet nükleer başlık bulunmaktadır. Bu nükleer başlıkların varlığı hem Türkiye’yi hedef haline getirmekte hem de olası bir kullanım durumunda bu üs çevresinde yaşayan insanlar ve çevre açısından büyük bir tehdit oluşturmaktadır.Ayrıca, ABD’nin bu silahları İncirlik Üssü’ne yerleştirmesi ve Türkiye’nin bunu kabul etmesi, hem ABD’nin hem de Türkiye’nin taraf olduğu NPT’ye aykırıdır. İncirlikte’ki nükleer silahlar, tıpkı Yunanistan ve Almanya’da olduğu gibi kaldırılmalıdır.
Nükleersiz Ortadoğu Konferansı: Türkiye, bu yılın sonunda Finlandiya’nın Helsinki kentinde toplanması planlanan Nükleersiz Ortadoğu Konferansı’nın gerçekleşmesi ve başarıya ulaşması için üzerine düşeni yapmalı, bölgede barışı öne çıkaran bir rol oynamalıdır.
(www.icanturkiye.org)
(Kaynak: BBC Türkçe)